James Cameron’ın iyi bir yönetmen olduğunu ikinci kez kanıtladığı filmdir Avatar. Titanic efsanesiyle bütün dünyada hasılat rekoru kıran usta yönetmen, bu filmden 11 yıl sonra kendi rekorunu yine kendi filmiyle kırdı. Özellikle 3D tekniğiyle, kendisinden sonraki yapımlarında bu anlamda önünü açtı. Filmin yaptığı hasılattan sonra 3 boyutlu filmler çoğaldı, 3D televizyon satışları arttı.
Neyse konumuz bu değil tabi.
2,5 saat civarında süren bir filme göre hataları da yok denilebilecek kadar az. Sadece bir kaç yerde devamlılık hatası var hepsi o. Bizde filme oralarda vuracağız ne yapalım?
Mesela ilk olarak, Parker mini golf oynarken Grace geliyor. Golf toplarının Grace gelmeden önceki haliyle geldikten sonraki hali aşağıda…
Başka bir tane daha… Neytiri ile Jack kutsal ağacın altında konuşuyorlar. “Burası duaların duyulduğu bir yer” diyor Neytiri. Bunu söylerken resimde de göreceğiniz gibi saçının kuyruğu sırtına düşmüş bir halde, fakat o cümleden sonra kamera açı değiştirdiğinde Neytiri’nin kuyruğu önüne gelmiş, nasıl olmuşsa?
Daha yok mu? Var tabikii… Jack makineye bağlanıp Navi oluyor. Geri geldiğinde biraz afallıyor ve Dr. Grace elini Jack’in omzuna koyup “Nasıl, Avatar’ı beğendin mi?” diye soruyor. Bir kare sonrasında Jack “Evet” derken ise Doktor kızımızın ellerinin orada olmadığını görüyoruz! Allah allah…
Bu blogda Avatar ile ilgili söyleyebileceğimiz son “devamlılık” hatası ise yine Jack’in başının altından çıkıyor. Jack, Komutan’a Navi’lerle ilgili bilgi vermek üzere masada. Elleri de masanın üzerinde konuşuyor. Ama kamera Jack’in arkasına geçtiğinde –ki aynı konuşma devam ediyor, farklı bir sahne de değil- bu sefer beyimizin ellerini arkasına kavuşturduğunu görüyoruz;
Dediğimiz gibi 2,5 saat süren, 3 boyutlu, çoğu kişilerce çığır açtığı bile söylenen bir filmin sadece bir kaç basit devamlılık hatası barındırması onun 14 yıllık uğraşa ne kadar değdiğinin bir göstergesi.
0 yorum:
Yorum Gönder